Muhammed'in Aştinamesi

Muhammed'in Aştiname'si Muhammed'in Sina Dağı Keşişleriyle Yaptığı Antlaşma
atfedilen Ali (katip), Muhammed (delege)
el yazması(lar) Azize Katerina Manastırı ve Simonopetra'daki kopyalar
İlk basılı baskı Şukayr, Na'um. Tarık Sina el-kadim ve'l-hadis, jughrafiyatuha idi, ma'a khulasat tarikh Mısr ve'ş-Şam ve'l-'Irak ve Jazirat el-'Arap ve ma kana beyne min al-'ala'iq al-tijariyyah wa al- harbiyyah wa ghayriha 'an tarık Sina' min awwal 'ahd al-tarikh il al-yevm . [el-Qahirah]: np, 1916
Makale serilerinden
Muhammed
Muhammed
Hayatı
Kariyeri
Mucizeleri
Görüşleri
  • Yahudiler
  • Hristiyanlar
Bakış açıları
  • g
  • t
  • d

Muhammed'in Ahit'i veya Tetamentum olarak da bilinen Muhammed'in Aştinamesi, İsa'nın takipçilerine koruma ve ayrıcalıklar veren, Ali tarafından yazılarak, Muhammed tarafından onaylanmış ve Azize Katerina Manastırı'nın Hristiyan keşişlerine verilmiş olduğu iddia edilen bir tüzük veya ferman olan bir belgesidir.[1] Muhammed'in elini temsil eden bir damga ile mühürlenmiştir.

Āştīnāme(IPA: [ɒʃtinɒme]) Farsça bir kelimedir, "Barış Kitabı" anlamına gelir, anlaşma veya ahit anlamında bir terimdir.

Özgünlük

19. yüzyıldan bu yana, Aştiname'nin çeşitli yönleri, özellikle de tanık listesi, bazı bilim adamları tarafından sorgulanmıştır.[2] Belge Yakın Doğu'daki diğer dini topluluklara verilen belgelerle benzerlikler gösterir. Bir örnek, Muhammed'in ilk olarak 878'de Irak'taki bir manastırda gün ışığına çıkan ve metni Seert Chronicle of Seert'te korunan Necran Hristiyanlarına yazdığı iddia edilen mektuptur.[1]

20. yüzyılın başında Bernhard Moritz, ufuk açıcı çalışmasında, belgeye ilişkin analizinden şu sonuca varmıştır: "Bu belgenin gerçek olduğunu bulmanın imkansızlığı açıkça ortadadır. Tarih, üslup ve içeriğin tümü asılsızlığı kanıtlıyor." [3]

Amidu Sanni, 16. yüzyıldan önceye ait İslami veya başka türlü mevcut kodekslerin bulunmadığına işaret ediyor.[4]

Dr Mubaşer Hüseyin, belgenin gerçekliğini sorguluyor çünkü Muhammed'e ait olduğu iddia edilen bir el imajı içeriyor. Ancak beklendiği gibi elin içini göstermek yerine "şaşırtıcı bir şekilde elin dışını gösteriyor, ki bu ancak bir kamerayla çekildiğinde mümkün!" Ayrıca, O "bu ahitte kullanılan birçok ifadenin", "sahih hadis koleksiyonlarında korunan Peygamber ifadelerinden farklı" olduğunu iddia eder.[5]

Belge aynı zamanda Muhammed zamanında kullanılmaması gereken Sultan terimini de kullanıyor, çünkü bu unvanı ilk kullanan kişi Gazneli hükümdarı Mahmud (m. 998 – 1030) idi.[6][7]

Mektubun sağ tarafında bir minare resmi de yer alır, ancak ilk minareler 9. yüzyıla kadar kullanılmamıştır.[8]

Belge

1630'dan Arapçadan Latinceye çeviri
"Bu, Allah'ın bütün yarattıklarına bir emaneti olarak, hiçbir itirazları olmasın diye bütün insanlara gönderilen, Elçi, Nebi, Mü'min olan Abdullah'ın oğlu Muhammed'in yayınladığı bir mektuptur. Şüphesiz Allah, her şeye kadirdir ve hikmet sahibidir. Bu mektup, Doğu ve Batı'daki Nasıralı İsa'nın takipçilerine, uzak ve yakınlara, Araplara ve yabancılara, bilinen ve bilinmeyenlere verilen bir antlaşma olarak islâmı kucaklayanlara yöneliktir.

Bu mektup, onlara verilen yemini içermektedir ve kim bu yemine kim itaat etmezse kâfir ve kendisine emredilenlere karşı gelen biri olur.

Hristiyan rahipler, dine adananlar ve hacılar, ister bir dağda, ister bir vadide, ister bir mağarada, ister uğrak bir alanda, ister düzlükte, ister bir kilisede, ister ibadethanelerinde bir araya geldiklerinde biz onların arkasındayız. Onlar ve onların malları ve ahlâkları benim, dostlarım ve yardımcılarım tarafından korunacaktır; zira onlar benim tebaamdır ve benim korumam altındadır.

Sadakat yemini gibi başkaları tarafından verilen sorumluluklara benzer rahatsızlık verebilecek şeylerden onları muaf tutacağım. Onların hakimleri değiştirilmemeli, görevlerini yapmaları engellenmemeli, keşişler dini emirlerini yerine getirirken rahatsız edilmemeli, inzivadakilerin hücrelerinde yaşamaları engellenmemelidir.

Hiç kimsenin bu Hristiyanları yağmalamasına, kiliselerini ve ibadethanelerini yıkmasına ya da yağmalamasına, bu evlerin içindeki eşyaları alıp kendi evlerine getirmesine izin verilmez. Kim bu eylemleri gerçekleştirmeye kalkarsa o, Allah'ın yeminini bozan ve gerçekten Allah'ın elçisine isyan eden kimse olur.

Hiç kimse onları yolculuğa çıkmaya, savaşa gitmeye ya da silah taşımaya zorlamayacaktır; çünkü Müslümanlar onlar için savaşmak zorundadır. Onlarla çekişmeyin ve tartışmayın; ancak Kur'an'da vahyedilen şu ayete göre davranın: "İçlerinden haksızlığa sapanlar dışında Ehl-i kitap’la mücadelenizi sadece en güzel yolla sürdürün ve deyin ki: “Bize indirilene de size indirilene de inandık. Bizim tanrımız da sizin tanrınız da birdir. Biz O’na teslim olmuşuzdur.” (29:46). Böylece nerede olurlarsa olsunlar ve nerede ikamet ederlerse etsinler, dine (İslâm'a) çağıranların kendilerini rahatsız edebilecek her şeyden uzak bir şekilde yaşamaları ve korunmaları sağlanır.

Herhangi bir Hristiyan kadın bir Müslümanla evlenecekse, bu evlilik onun rızası dışında yapılmamalı ve kilisesine dua etmek için gitmesi engellenmemelidir. Kiliseleri onurlandırılmalı ve kilise inşa etmekten veya manastırları onarmaktan alıkonulmamalıdır.

Silah veya taş taşımaya zorlanmamalılar; ama Müslümanların onları koruması ve başkalarına karşı savunması gerekir. Kıyamet gününe ve dünyanın sonuna kadar bu yemine aykırı davranmamak veya itaatsizlik etmemek, İslâm'a inanan her bireyin üzerinde kesinlikle farzdır."

  • Aştiname'nin tanık listeleri de dahil olmak üzere diğer çevirileri için Dr. John Andrew Morrow'un The Covenants of the Prophet Muhammed with the World of Christians of the World'e (Angelico Press / Sophia Perennis, 2013)'e bakın.

Tarih

Keşiş hikâyelerine göre, Muhammed manastıra sık sık gelirdi ve Sina babalarıyla samimi olur ve tartışırdı.[9]

Belgenin birkaç onaylı nüshası St. Catherine kütüphanesinde sergilenmektedir.

Rahipler, Osmanlı-Memluk Savaşı'nda (1516-17) Mısır'ın Osmanlı fethi sırasında orijinal belgenin Osmanlı askerleri tarafından manastırdan alındığını ve Sultan I. Selim'in sarayına götürüldüğünü iddia ediyor.[1][10]

Manastırdaki kaybı telafi etmek için belgenin bir kopyası yapıldı.[1] Ayrıca, arşivdeki diğer belgelerin önerdiği gibi, tüzük yeni hükümdarlar altında yenilenmiş gibi görünüyor.[11]

Manastıra karşı gösterilen hoşgörüyle ilgili gelenekler, Kahire'de yayınlanan hükûmet belgelerinde bildirildi ve Osmanlı yönetimi döneminde (1517-1798), Mısır Paşası her yıl korumalarını onaylarını yeniledi.[1]

1916'da Na'um Şukayr, Tarikh Sina al-qadim veya History of Ancient Sinai adlı eserinde Ashtiname'nin Arapça metnini yayınladı. Arapça metin, Almanca çevirisiyle birlikte 1918'de Bernhard Moritz'in Beiträge zur Geschichte des Sinai-Klosters'ında ikinci kez yayınlandı.

Bir Ashtiname'nin kopyası olmayan"Testamentum et pactiones inter Mohammedem et Christianae fidei cultores", Muhammed ile Dünya Hristiyanları arasında yapılan bir antlaşmayı temsil eder. 1630'da Gabriel Sionita tarafından Arapça ve Latince yayınlanmıştır.

Aştiname, manastırı ziyaret eden Avrupalı seyyahların anlatılarında da konu olmuştur.[1] Bu yazarlar arasında Fransız şövalye Greffin Affagart (ö. 1557), Fransız gezgin Jean de Thévenot (ö. 1667) ve metnin İngilizce çevirisini içeren İngiliz başrahip Richard Peacocke [1] bulunmaktadır.

Modern etki

Bazıları Aştiname'nin Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında köprüler kurmak için bir kaynak olduğunu savundu. Örneğin, 2009'da The Washington Post'un sayfalarında Muqtedar Khan [12] belgeyi tam olarak tercüme etti ve şunları savundu:

Those who seek to foster discord among Muslims and Christians focus on issues that divide and emphasize areas of conflict. But when resources such as Muhammad's promise to Christians is invoked and highlighted it builds bridges. It inspires Muslims to rise above communal intolerance and engenders good will in Christians who might be nursing fear of Islam or Muslims.[12]

Ashtiname, tüm Müslümanları, Muhammed'in zamanının Hristiyan topluluklarıyla yaptığı anlaşmalara ve ahitlere uymaya teşvik eden The Covenants Initiative'in ilham kaynağıdır.[13]

2018'de, Pakistan Asya Bibi küfür davasındaki nihai yasal karar, sözleşmeye atıfta bulundu ve Noreen'i suçlayanlardan birinin "Muhammed'in yedinci yüzyılda Hristiyanlarla yaptığı ancak bugün hala geçerli olan bir antlaşma" olan Muhammed'in Aştinamesini ihlal ettiğini söyledi.[14] 2019'da Pakistan Başbakanı Imran Han, Dünya Hükûmeti Zirvesi'nde yaptığı bir konuşmada sözleşmeye atıfta bulundu.[15]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f g Ratliff, "The monastery of Saint Catherine at Mount Sinai and the Christian communities of the Caliphate."
  2. ^ Ratliff, "The monastery of Saint Catherine at Mount Sinai and the Christian communities of the Caliphate", note 9.
  3. ^ Moritz, Bernhard. (1918).
  4. ^ Sanni. (2015), "The Covenants of the Prophet Muḥammad with the Christians of the World", Journal of Muslim Minority Affairs, DOI: 10.1080/13602004.2015.1112122, p. 2.
  5. ^ Mubasher, "John Andrew Morrow.
  6. ^ Esposito, John L., (Ed.) (2003). "Sultan". The Islamic World: Past and Present. Oxford University Press. 
  7. ^ Bearman, P., (Ed.) (2012). "Sulṭān". Encyclopaedia of Islam, Second Edition. Brill. 
  8. ^ The minaret. Edinburgh: Edinburgh University Press. 2013. ISBN 978-0748637256. OCLC 856037134.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  9. ^ "Archived copy". 13 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2013. 
  10. ^ Lafontaine-Dosogne, "Le Monastère du Sinaï: creuset de culture chrétiene (Xe-XIIIe siècle)", p. 105.
  11. ^ Atiya, "The Monastery of St. Catherine and the Mount Sinai Expedition". p. 578.
  12. ^ a b "Muhammad's promise to Christians", The Washington Post, 30 Aralık 2009, 18 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 1 Aralık 2012  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  13. ^ "covenantsoftheprophet.com". covenantsoftheprophet.com. 11 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Şubat 2018. 
  14. ^ Asif Aqeel (31 Ekim 2018). "Pakistan Frees Asia Bibi from Blasphemy Death Sentence" (İngilizce). Christianity Today. 2 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2018. 
  15. ^ Insaf.pk (22 Aralık 2018). "PM Imran Khan Speech at 100 Days Performance of Punjab government" (Urduca). 24 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Aralık 2018.